Ertuğrul Özkök: Bahçeli’nin yargı çıkışının arkasında temmuzdaki üç dramatik değişme rakamı var

Temmuz ayında Türk kamuoyunda üç konuda dramatik bir değişme oldu.

Geçen yazımda bu sonuçlardan söz etmemiştim.

Ancak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, 19 Mart’ta seçilmiş belediye başkanlarına karşı başlatılan “Davalarının hızlandırılması ve adaletin bir an önce tecelli etmesinin sağlanması” yolundaki çıkışını okuyunca aklıma bu rakamlar geldi.

Tahmin ediyorum bu açıklamanın arkasında, kamuoyunda son bir ayda meydana gelen bu üç önemli dramatik değişme ile ilgili rakamlar var.

Geçen yazımda vermediğim bazı çok önemli rakamlar

Bu yaz sonu anketinde seçilmiş başkanlara ve gazetecilere karşı yürütülen davalarla ilgili çok ama çok önemli beş sonuç vardı.

Bunların üçü hükümetle, ikisi Devlet Bahçeli ile ilgiliydi.

Bana göre bu 5 rakam son bir aydaki dramatik değişimi anlatıyordu.

Önce oradan başlayayım.

Panorama her ay şu soruyu soruyor:

“Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?”

Bu araştırmaların hemen çoğunda halkın 1 numaralı sorunu olarak ekonomiyi gösterdiğini biliyoruz.

Bu durum aynen devam ediyor.

“En önemli sorunum adalet” diyenlerin oranı bir ayda 6,2 puan birden arttı

Ancak bu defa ilginç bir soru sorulmuş:

“Türkiye’nin ekonomiden sonra en önemli sorunu nedir?”

19 Mart’ta seçilmiş belediye bakanlarına karşı yürütülen yargı operasyonundan sonra araştırmaların çoğunda iki numaraya “adalet” yerleşti.

Bu ay işte o rakamda dramatik bir değişim var.

“En önemli ikinci sorun adalet” diyenlerin oranı, haziran ayında yüzde 17,9 iken; temmuzda 6,2 puan birden yükselerek yüzde 24,1’e çıkmış.


Saraçhane’deki İBB binasında İmamoğlu protestoları 

Adalet Bakanı’nın performansı da son bir ayda 3 puan düştü

Sadece bu değil.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da bu davalardan olumsuz etkilenmiş.

Adalet Bakanı’nı başarılı bulanlar haziranda zaten yüzde 26 gibi düşük bir noktadayken, Temmuz’da bu oran 3 puan daha düşerek yüzde 23’e inmiş.

Adalet Bakanı’nın son günlerde yürütülen davalar için “Bunlar hukukidir, kararı adalet verecek” gibi açıklamalarının seyreldiğine de dikkati çekmek isterim.

Sanıyorum gidişatın farkında olanlardan biri bakanın kendisi.

İktidar medyası propagandası ve itirafçılar adaleti kurtaramıyor

Kısaca, 19 Mart’tan bu yana, ülkenin iktidar kontrolundaki yüzde 90 medyanın olabilecek en ağır propagandasına, belediyelere yönelik gözaltı ve tutuklamaların her gün devam etmesine, itirafçı denilen kişilerin sayısının her gün artmasına rağmen…

Tam aksine halkın adalete, yargıya ve adalet bakanına karşı güveni hızla düşmeye devam ediyor.

Bunun anlamı şu:

Kamuoyu gözünde bu davalar daha bugünden kaybedilmiş durumda.

Hükümetin karnesinde de temmuzda dramatik düşüş

Hükümetin karnesine gelince…

Bu yaz sonu itibariyle;

“Ekonomi kötüye gidiyor” diyenler haziranda yüzde 74,2 iken temmuz ayında 2,1 puan artarak yüzde 76,3’e çıkmış.

Yani her 10 Türk vatandaşından 8’ine yakını “Ekonomi kötüye gidiyor” diyor.

Buna karşılık Bahçeli’nin girişimine destek son bir ayda 9,6 puan arttı

Gel gelelim temmuz ayındaki dramatik değişimin Devlet Bahçeli ile ilgili sonuçlarına.

Devlet Bahçeli’nin kendi adıyla yaptığı girişimlere destek artıyor.

Mesela onun ortaya attığı “İmamoğlu ve arkadaşlarının duruşmalarının TRT’de yayınlanması” fikrini doğru bulanlar, yüzde 77’ye yükselmiş durumda.

“Yayınlanmamalı” diyen sadece yüzde 15’te kalmış.

Yine Bahçeli’nin ortaya attığı “Silah bırakma için Meclis Komisyonu” kurulması fikrini “Doğru buluyorum” diyenlerin oranı, haziran ayına göre yüzde 53,2’den yüzde 62,8’e çıkmış.

Yani bir ayda 9,6 puan artmış.

İş dünyası ve siyasetçilere giden bu anket Bahçeli’ye gitmiş olmalı

Panorama anketi, her ay Türkiye’nin önde gelen iş insanlarına, şirketlere, siyasetçilere, akademik dünyanın önde gelen isimlerine gidiyor.

En ciddiye alınan anket şirketlerinden biri Panorama.

Yani Devlet Bahçeli’nin de bu anket sonuçları hakkında bilgilendirildiğini tahmin ediyorum.

O nedenle adalet ve yargı ile ilgili yaptığı bu uyarının adresi AKP’dir.

Bu davalar CHP’ye değil, asıl AKP’ye zarar veriyor

Zaten dikkat ediyorum, son zamanlarda AKP çevrelerinde bu davalarla ilgili konuşan insan sayısı neredeyse hiç kalmadı.

Diyeceğim, İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve öteki seçilmiş belediye başkanlarına, Fatih Altaylı ve öteki gazetecilere, Ayşe Barım gibi sanat dünyasından insanlara karşı yürütülen bu davalar giderek kamuoyunda ters tepmeye başladı.

Ama en fazla zararı da AKP’ye veriyor.

Ben bu anketlerin sonuçlarını böyle yorumluyorum ve AKP yönetiminin bu anketleri önüne koyup ciddi bir değerlendirme yapmasında yarar var diye düşünüyorum.

Related Posts

CHP’li Bulut’tan Adli Tıp kararına sert tepki: “Vicdansızlık ve taammüden cinayet”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık hakkında Adli Tıp Kurumu’nun verdiği “cezaevinde kalabilir” kararına sert tepki gösterdi. Bulut, kararı “vicdansızlık” ve “taammüden bir cinayet” olarak nitelendirdi.

Güney Marmara’da seferler iptal

Güney Marmara’daki olumsuz hava koşulları nedeniyle Balıkesir’in Narlı-Marmara ile Güney Marmara Adalar hattında yarınki feribot seferleri yapılamayacak.

İBB soruşturmasında 6 tutuklama daha

İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturmasında, haksız menfaat elde ettikleri iddiasıyla gözaltına alınan 13 şüpheliden 6’sı tutuklandı, 7’si hakkında adli kontrol tedbiri uygulandı.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu CHP’den istifa etti

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, partisi CHP’den istifa etti.

İstanbul güne rüzgarla uyandı: Hızı 70 kilometreyi bulacak!

İstanbul ve Marmara güne rüzgarla başladı. Meteoroloji’nin son tahminlerine göre; Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında saatte 70 kilometreye ulaşacak rüzgar bekleniyor. Vatandaş çatı uçması ve ulaşımda aksama riskine karşı uyarıldı.

Bolu’daki yangın sonrası tutuklama kararı

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde meydana gelen ve 15 saat süren müdahalenin ardından söndürülen orman yangınıyla ilgili 2 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden biri tutuklanırken, diğeri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.